Blog

Ambalajda Şeffaflık ve Hukuki Sorumluluk: Reklam Kurulu Kararları Işığında Şirketlere Rehber

Tüketici ürünlerinde ambalaj tasarımı, yalnızca ürünün fiziksel korunmasına yönelik bir araç değil; aynı zamanda markanın tüketiciyle kurduğu ilk temas noktasıdır. Ambalaj, estetik unsurların ötesinde, ürün hakkında bilgi veren ve tüketici güvenini doğrudan etkileyen bir ticari iletişim aracıdır.

İçindekiler

Ancak bu iletişimin şeffaf ve dürüst olmaması, özellikle ürün içeriğiyle uyumsuz ambalaj düzenlemeleri yoluyla gerçekleştiğinde, tüketicinin ekonomik davranışlarını yanıltmakta ve bu durum mevzuata açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Reklam Kurulu tarafından son dönemde verilen kararlar, hızlı tüketim ürünleri sektöründe ambalaj uygulamalarının yalnızca pazarlama departmanlarının inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini net biçimde ortaya koymuştur. Bu kararlar, ambalaj süreçlerinin aynı zamanda hukuki denetim ve sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.

Reklam Kurulu’nun son yayınladığı listede yer alan dört kararı birlikte değerlendirelim ve şirketlerin dikkat etmesi gereken unsurlara kısaca değinelim. Elbette bu konular normalde daha ayrıntılı olarak ele alınmalı, ancak burada özet bir bilgi sunacağız.

Pantene Pro-V Superfood Şampuan – Dosya No: 2025/1605
Firma: Procter & Gamble Tüketim Malları Sanayi A.Ş.
Tespit: Aynı ürünün 350 ml ve 400 ml olmak üzere iki farklı miktarda ambalajla piyasaya sürüldüğü, 350 ml ambalaj üzerinde “Yeni 350 ml” ibaresine yer verildiği belirlenmiştir.
Değerlendirme: Ürün hacminde yapılan değişiklik, ambalajın ön yüzünde açık ve dikkat çekici şekilde belirtilmiştir. Bu yönüyle tüketicinin yanıltılması söz konusu olmamış, uygulama 6502 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’ne aykırı bulunmamıştır.
Karar: Herhangi bir yaptırım uygulanmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

Blendax Yasemin Özlü Şampuan – Dosya No: 2022/1450
Firma: Türk Henkel Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Tespit: Ürünün 500 ml ve 470 ml olarak aynı boyuttaki ambalajla piyasaya sürüldüğü, ancak içerik farkının ambalaj üzerinde tüketicinin kolayca fark edebileceği biçimde yansıtılmadığı tespit edilmiştir.
Değerlendirme: Ambalajın fiziksel boyutu değiştirilmeden içerik miktarının azaltılması, tüketicinin yanıltılmasına ve ekonomik davranış biçiminin önemli ölçüde etkilenmesine yol açmaktadır.
Karar: Uygulamanın, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7. ve 29. maddeleri ile 6502 sayılı Kanun’un 61. ve 62. maddelerine aykırı olduğuna karar verilmiş; 63. ve 77/13. maddeleri kapsamında durdurma cezası uygulanmıştır.

L’Oréal Elseve Mucizevi Yağ Şampuan – Dosya No: 2022/1465
Firma: L’Oréal Türkiye Kozmetik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Tespit: Ürün, 390 ml ve 360 ml olarak iki farklı içerik miktarıyla piyasaya sürülmüş; ancak ambalajda fiziksel bir değişiklik yapılmadığı ve tüketicinin bu farkı görsel olarak algılamasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Değerlendirme: Tüketici yanıltılmış, aldatıcı ticari uygulama kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Karar: Mevzuata aykırılık tespitiyle birlikte, söz konusu ticari uygulamaların durdurulmasına karar verilmiştir.

Head & Shoulders Kadınlara Özel Şampuan – Dosya No: 2025/1444
Firma: Procter & Gamble Tüketim Malları Sanayi A.Ş.
Tespit: Ürünün 330 ml ve 350 ml olmak üzere iki farklı içerikle satışa sunulduğu, ürün ambalajlarındaki içerik bilgisi, semboller ve iddiaların farklı olduğu belirlenmiştir.
Değerlendirme: Ambalaj üzerinde yapılan farklılıklar tüketici tarafından kolayca algılanabilir şekilde düzenlenmiş olup, yanıltıcı ya da haksız ticari uygulama niteliği taşımamaktadır.
Karar: Ticari uygulamanın mevzuata aykırılık teşkil etmediğine karar verilmiştir.

Peki mevzuat değerlendirildiğinde şirketler ambalaj uygulamaları konusunda ne yapmalıdır? Ambalajda Şeffaflık ve Hukuki Sorumluluk: Reklam Kurulu Kararları Işığında Şirketlere Rehber niteliğinde bu yazımız hap bilgiler içermektedir.

– Ambalaj Değişikliklerini Hukuk Birimiyle Eş Zamanlı Planlamalıdır.

Ambalaj hacminde ya da içerikte yapılacak her değişiklik (örneğin: 500 ml’den 470 ml’ye düşürme), sadece pazarlama ya da üretim departmanının kararıyla değil, mutlaka hukuk biriminin ön değerlendirmesiyle planlanmalıdır. Özellikle “ambalaj aynı, içerik daha az” şeklinde bir değişiklik planlanıyorsa bu durum haksız ticari uygulama riski taşıyabilir.

-Hacim Değişikliği Olumlu ya da Olumsuz Fark Etmeksizin Tüketiciye Açıkça Bildirilmelidir.

Ambalaj üzerinde içeriğe ilişkin herhangi bir değişiklik yapıldığında, bu farkın ambalajın ön yüzünde, kolayca görülebilecek bir biçimde belirtilmesi gerekir. Küçük puntolu, arka yüzeye gizlenmiş ifadeler yeterli görülmemektedir. Aksi halde, Reklam Kurulu tarafından uygulamanın “ortalama tüketiciyi aldatacak nitelikte olduğu” gerekçesiyle durdurma kararı verilebilir.

-Ambalaj Onay Süreçlerinde İç Kontrol ve Hukuki İnceleme Prosedürü Oluşturulmalıdır.

Firmalar ambalaj değişiklikleriyle ilgili iç yönergeler oluşturmalı ve ambalaj onay süreçlerinde:

Ürün miktarı değişikliği kontrolü,

Ön yüzey bilgilendirme kontrolü,

Mevzuata uygunluk kontrolü,

Hukuk birimi görüşü alınmadan piyasaya arz yasağı,

gibi adımları içeren bir prosedür belirlemelidir.

-Reklam Kurulu Kararları Yakından Takip Edilmeli ve İçtihat Gibi Ele Alınmalıdır.

Reklam Kurulu kararları, her ne kadar bireysel olaylara dayalı görünse de, sektörel örnek niteliğindedir. Bu kararlar, özellikle hızlı tüketim ürünleri (FMCG) sektöründe faaliyet gösteren firmalar için “emsal teşkil edici uyarı” niteliği taşır. Dolayısıyla şirketlerin bu kararları periyodik olarak izlemeleri, iç risk analizlerinde dikkate almaları önerilir.

-Gerekli Hallerde Uygulamaya Son Verilmeli ve Düzeltici Faaliyet Başlatılmalıdır.

Reklam Kurulu tarafından hakkında karar verilen bir uygulama varsa, şirketin derhal:

İlgili ürünlerin piyasadan geri çekilmesini sağlaması,

Ambalaj üzerindeki bilgileri düzeltmesi,

Kamuoyunu ve tüketicileri bilgilendirmesi (örneğin basın duyurusu, ürün açıklaması),

Gelecekte benzer hata yapılmaması için iç düzenlemeleri güncellemesi gerekir.

Aksi durumda, durdurma kararına aykırı hareket etmek, 6502 sayılı Kanun’un 77. maddesi uyarınca idari para cezası yaptırımına neden olabilir.

Referans: 6502 sayılı Kanun m. 61-62; Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği m. 7, 9, 28, 29.

Ambalajda yapılacak her değişiklik yalnızca ticari değil, hukuki sorumluluk içeren bir karardır. Tüketiciyi aldatma riski taşıyan her uygulama, şirketin itibarını ve mevzuatla olan uyumunu doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle şirketlerin ambalaj yönetimini sadece tasarım ve pazarlama ekiplerinin değil, hukuk departmanlarının gözetiminde yürütmeleri, sürdürülebilirlik ve yasal uyum açısından kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle firmaların üretim süreçlerinde her türlü bilgiyi hukuk birimi ile paylaşmaları ve ve bu konuda görüş almaları önem arz etmektedir.

Av.İlayda Döldöş